Firmalar müşterilerinden daha fazla ciro
elde etmek için kampanyalar düzenler. Müşteriye prim veren, hediye veren, puan
veren kampanyalar da tüketicilerin en beğendiği pazarlama faaliyetlerinden
biridir. Bu tip kampanyalar müşterilerin markayla bağ kurmasını sağlar. Aynı
zamanda kampanyalar sadakat programlarının da önemli bir parçasıdır.
Farklılık yaratmak kampanyalar dünyasında
da geçerlidir. Bu yüzden firmalar farklı kampanyalar düzenlemeye çalışırlar.
Kampanyada ne kadar inovatif, ne kadar yaratıcı olursanız o kadar dikkat çeker,
katılım alırsınız. Tabii kampanyaların mekanizmaları da önemlidir. Doğru işleyen,
anlaşılır ve kabul edilebilir kampanya mekanizması başarı için şarttır. Rakiplerden
daha farklı ve daha cazip kampanya üretmek kolay iş değildir.
Bu yazımda mekanizmasıyla çuvallamış bir
kampanyadan bahsetmek işitiyorum. Kaş yapayım derken göz çıkaran cinsinden bir
kampanya. Müşterilerini memnun etmek isterken kızdıran bir kampanya.
Söz konusu kampanyanın düzenleyicisi; Garanti
Bankası. Banka Bonus Kart sahiplerine prim veren bir kampanya önermiş.
Kampanyaya göre üç ay boyunca her ay yapılacak belli bir miktar alışverişe bir
miktar bonus veriyorlarmış. (Bonus Kart sahibi olarak bana da “her ay 4 bin TL’lik alışveriş yap 60 TL
bonus kazan” demişlerdi) Yalnız Garanti Bankası kazanılan bu bonusları
10-15 gün içinde kullanmazsanız haber vermeksizin geri alıyormuş. Üstelik
kampanyayı telefonla anlatırken bu geri alma işlemine vurgu yapmıyor ve
bonusları geri almadan önce de uyarı yapmıyorlarmış. Yani bankanın müşterisi diğer bankaların
kartlarını kullanmayıp Bonus Kart kullanarak Garanti Bankası’na para kazandırıyor,
karşılığında bonus alıyor, ama bu bonusları zamanında harcamazsa banka sinsice
“hak edilmiş bonusları” geri alıyormuş. Dolayısıyla Bonus kartında 60 TL
bonus’u olduğunu bilen tüketici alışverişte bunu kullanmaya kalktığında
kartındaki bonusların uçtuğunu görüp çıldırıyormuş.
Bu kampanyadan mustarip olan arkadaşlarım bankanın
bu uygulaması hakkında “çakallık”, “hırsızlık” gibi tanımlamalar yapıp, “bir daha Garanti Bankası’na asla güvenemem,
benim için bu bankanın itibarı sıfırdır artık” diyorlar.
Bu kampanyayı kimler kurguladıysa Garanti
Bankası’nın itibarını zedeleme ihtimalleri olduğunu hiç görememişler. Sorun
onlar açısından küçük gibi görünebilir ama bonusları gasp edilen tüketiciler bu
konuyu sosyal medyada paylaşıyor. Eminim Garanti Bankası bu olayla kaybettiği
itibarı kazanmak için yıllardır milyonlarca liralık sosyal sorumluluk projeleri
gerçekleştirdi, güven aşılamak üzere milyonlarca liralık reklamlar yaptı. Binlerce
kampanyasından belki de birinde yaptığı bu cingözlük
veya düşüncesizliği ile marka
değerine zarar veriyor.
Tüm firmaların ve bankaların müşteri
memnuniyetine ve iş ahlakına en üst düzeyde önem verdiği bir çağda Garanti
Bankası’nın bu “müşteriyi aldatma kampanyasını”
kendi ayağına kurşun sıkmakla eş görüyorum.
Sizi siz olun kampanya yapayım derken, bir
çuval inciri berbat etmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder