15 Şubat 2014 Cumartesi

Sosyal medyadan beklentiniz abartılı olmasın

Markanız sosyal medyada yok mu? Yandınız.
·         Bir sürü satış kaybettiniz. Rakipleriniz sosyal medya üzerinden malı götürüyor, müşteriyi kapıyor, ciroları patlatıyor(!)
·         Sosyal medyada kampanya yapmıyorsanız ahmaksınız, ilkelsiniz, çağın gerisindesiniz(!)
·         Sosyal medyada sessizseniz olmaz, boş da olsa konuşmalısınız. Bir sürü insan sizin bir şeyler paylaşmanızı bekliyor(!)
·         Markan sosyal medyada yoksa, rafta olsa ne olur? Tüketiciler sosyal medyada araştırma yapmadan alışveriş kararını vermiyor ki(!)  
·         Sosyal medya hesaplarınızı açalım ve yönetelim. Görün bakın müşteri ve itibar patlaması yaşayacaksınız (!)

Sosyal medya danışmanlığı ve aracılığı hizmeti veren ajansların abartılı argümanları bunlar. Bakıyorum reklamveren de bu dili tutturmuş. Sosyal medyada var olunca markalarına büyük bir hücum olacaklarını zannediyorlar. Bazıları da sosyal medyada aktif var olmanın gururuyla hava atıyor, ama geri dönüşü sorduğunda “biz var olmaktan memnunuz, bir beklentimiz yok” diyebiliyorlar. Yani “dostlar alışverişte görsün” durumu. Beni yanlış anlamayın, sosyal medya hesaplarınız elbette açılsın. Hedef kitlenizi ilgilendirecek mesajlarınızı elbette buralardan iletin. Ama lütfen “bugün Pazartesi, çalışanlar için ne sıkıcı bir gün değil mi?” yazıp bir de absürt bir resim koyarak kendinizi avutmayın lütfen. Bir de son sürat sosyal medyaya girip, daha sonra sessizliğe bürünenler var. Çünkü sosyal medya hesaplarının başına bir atama yapmamışlar. Her halde hesabın kendi kendine mesaj üretebileceğini zannediyorlar. Umduğunuzu bulmadıysanız bile ara sıra yeni çıkan ürününüzü, networkünüze yeni katılan satış noktasını falan duyurun bari.

Elbette tüketicilerin kullandığı mecraları markalar da kullanmalı. En nihayetinde sosyal medyada bir mecra. Ama sosyal medyanın markaya kazandırdığı/kazandıracağı itibar ve ciro abartılmamalı.  Pazarlamanın temel hareketlerini daha becerememiş bir firmanın, pazarlamanın en artistik hareketlerinden biri olan sosyal medyaya bu kadar ağzı sulanarak bakması biraz komik kalıyor. (Elektrik panosu üreticilerine parça imal eden bir firmaya dahi satışları artırmanın en önemli yolu olarak sosyal medya önerilmiş. Danışmanlığa gittiğimde adam bana “sosyal medyada bize ne katacaksınız” dedi, iyi mi? Yahu henüz iskonto politikan yok, web siten yok, satış departmanın yok, marka iletişimi sorumlun yok, broşürün yok, sosyal medyayı napacan? Hadi açtın diyelim hesapları, mesajları kim girecek? Markanla sosyalleşmek isteyen tüketicilere kim cevap verecek? Offfff of.)


Not: Kendi sosyal medya hesapları üzerinden müşteri bulan sosyal medya ajansı var mıdır merak ediyorum (!) 

1 Şubat 2014 Cumartesi

Ortadireğin yükselişi

Türkiye istatistik kurumunun açıklamasına göre 2013 sonu itibariyle 76 milyonu devirdik. TÜİK’in bir başka verisine göre de ülkemizde 20 milyon civarında hane var.  Bu verileri araştırmacılar derneğinin SES gruplarıyla birleştirdiğimizde aşağıdaki gibi bir tablo karşımıza çıkıyor.

SES
Hane
Oranı
Hane
Sayısı
Hane Nüfusu
Nüfus
Nüfus
Oranı
Hane Sayısı
Nüfus
Nüfus
Oranı
A
4,0%
820.000
      2,2  
1.820.000
2,4%
2.665.000
7.170.000
9%
B
9,0%
1.845.000
      2,9  
5.350.000
7,0%
C1
22,0%
4.510.000
      3,4  
15.340.000
20,2%
10.455.000
37.840.000
50%
C2
29,0%
5.945.000
      3,8  
22.500.000
29,6%
D
27,0%
5.535.000
      4,1  
22.690.000
29,9%
7.380.000
30.990.000
41%
E
9,0%
1.845.000
      4,5  
8.300.000
10,9%

100%
20.500.000
      3,7  
76.000.000
100%
20.500.000
76.000.000
100%

 (SES: Sosyo Ekonomik Statü, toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel açılardan en genel segmentlere ayrıştırılmasıdır. 2012’de yapılan son SES sınıflandırmasında hanenin asıl gelir getiren kişisi ve onun eşinin mesleklerinin yanı sıra, onların anne ve babalarının eğitimi esas alınmıştır.)

Bundan 15 yıl önce D ve E grupları (dar gelirliler) ülke nüfusunun yarısını oluştururken şimdi C1 ve C2 grupları ülke nüfusunun yarısını oluşturuyor. Bu, özellikle markalar için güzel bir gelişme. Çünkü D ve E grupları alışverişini hala pazarlardan, işportacılardan ve semt esnaflarından yaparken, C1 ve C2 grupları son 10 yıldır alışverişlerini ağırlıklı olarak marketlerden ve AVM’lerden yapıyor. Yani D ve E grupları no name ürünler tüketirken, C1 ve C2 markalı ürünler tüketiyor. Ortadirek olarak da ifade edilen C1 ve C2 gruplarındaki kişilerin yıllık gelirleri de son 15 yılda dolar bazında 4 kat arttı. Dolayısıyla kitlesel markalar için önemli bir hedef kitle haline geldi. Sanırım son 15 yılda C1 ve C2’deki yükselmeyi en iyi okuyan markalar LC Waikiki, BİM, Ülker gibi firmalar oldu.  Çünkü bu segmentte (ortadireğe) en iyi hitap eden ürünler/sunumlar/markalar onlarınki oldu. Bu firmalar doğru segmente oynamanın da karşılığı olarak son 10 yılda 10 kat büyümüş oldular.

Aklına gelen her girişimi A ve B SES grubunu (yani varlıklıları) hedefleyerek markalayan patronların yukarıdaki veri üzerine biraz daha düşünmeleri gerekiyor. Ortadireğe seslenecek bir markanın başarılı olma şansı varlıklı segmente seslenen markalardan daha yüksek bence. Tabii ortadireğin ihtiyaçlarına hitap edebilecek pazarlama zekasına sahip olmak şartıyla.

Not 1: TÜİK verilerine göre 2013  yılında hanelerin büyüklüğüne göre hane ve nüfus dağılımı da aşağıdaki gibi.

Hanedeki
birey sayısı
Hane Sayısı
Oran
Nüfus
1
       1.400.000  
6,8%
       1.400.000  
2
       4.200.000  
20,5%
       8.400.000  
3
       4.800.000  
23,4%
     14.400.000  
4
       5.300.000  
25,9%
     21.200.000  
5
       2.500.000  
12,2%
     12.500.000  
6
       1.100.000  
5,4%
       6.600.000  
7 ve daha fazla
       1.200.000  
5,9%
     11.500.000  
     20.500.000  
100,0%
     76.000.000  


Not 2: Gelire göre sıralı %20’lik gruplarda hanelerin tüketim harcamaları (2013 / TÜİK). Aşağıdaki tabloda ikinci, üçüncü ve dördüncü yüzde yirmilik dilimler ortadireğin harcama eğilimlerini göstermektedir.

Ortalama
1. %20
2. %20
3. %20
4. %20
5. %20
Toplam
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
Gıda ve alkolsüz içecekler
19,9
28,8
25,6
22,1
20,0
14,6
Alkollü içecekler, sigara ve tütün
4,2
5,3
4,8
4,9
4,7
3,2
Giyim ve ayakkabı
5,3
3,9
4,5
4,9
5,4
6,0
Konut ve kira
25,0
33,3
29,6
26,3
24,1
21,2
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
6,6
5,6
5,9
6,4
7,0
6,8
Sağlık
2,1
2,1
2,2
2,0
2,1
2,0
Ulaştırma
17,4
8,1
12,2
16,3
17,4
22,1
Haberleşme
4,0
3,0
3,6
4,0
4,3
4,2
Eğlence ve kültür
3,1
1,6
2,2
2,6
2,9
4,1
Eğitim hizmetleri
2,4
0,7
1,1
1,4
1,8
4,0
Lokanta ve oteller
5,9
4,0
4,8
5,4
6,1
6,9
Çeşitli mal ve hizmetler
4,3
3,5
3,7
3,7
4,3
5,0
Grubun en düşük aylık ortalama geliri (TL)

-
1 282
1 865
2 572
3 706
Grubun en yüksek aylık ortalama geliri  (TL)

1 282
1 865
2 572
3 705
-