Nokia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nokia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mayıs 2014 Perşembe

Ne olacak Microsoft’un hali?


Yıllardır bilgisayarlar kullanıcılarının en çok tercih ettiği işletim sistemi olan Windows’un sahibi Microsoft, 8 yıl önce mobil cihazların “ben geliyorum” diyen krallığını göremediği gibi bir yıl öncesine kadar da uyanamamıştı. IBM’in düştüğü hatayla bireysel pazarı boşlayarak profesyonel pazarı amiral gemi bellemişti. Yeni ve devrimci ürünler bulmaya çalışmak yerine amiral ürünleri olan Windows ve Office’i sağmaya devam etmenin geleceği kurtaracağını sanıyorlardı. iPhone, iOS, Google, Android, Samsung gibi bireysel teknolojilere yatırım yaparak sürdürülebilir büyümede başarılı olan rakipleri Microsoft’un önünden hızla geçmesine rağmen rekabete ısrarla ayak uydurmadılar. Boş bıraktıkları alanlarda devasa rakipler yarattılar. Windows ve Office’nin 20 yıllık başarısı egolarını öyle kabartmış ki; Apple, Google ve Samsung karşısındaki yenilgilerini dahi objektif bir şekilde kabullenemediler. (Bir bilişim teknolojileri liderinin teknolojinin nereye gittiğini bu kadar geç fark etmesi de ayrı bir yazının konusu.) 

Mobil teknolojilerde hem yazılım, hem uygulamalar, hem de cihazlar anlamında fersah fersah geride kalan Microsoft son bir yıldır sessiz sedasız adımlar atıyor. Arkasında tam duramadıkları tablet denemesi Surface “saldım çayıra Mevlam kayıra” misali pazarda ilerliyor. Microsoft, geleceği göremeyen bir başka teknoloji firması olan Nokia’ya geçen sene ortak olarak ve Android ile yarışabilmek için Windows Phone 8’i çıkararak çok gerilerden de olsa cılız bir atak (bana göre taklit) yapmasına rağmen hala mobil bilişim teknolojileri alanında epey gerilerde. Bir, bir buçuk yıldır Nokia ile ortaklaşa çalışmalarına rağmen Lumia ve Windows Phone 8’den başka bir şey çıkaramadılar ortaya. Dağ fare doğurdu anlayacağınız.

Tablet, akıllı telefon ve mobiliteye uygun işletim sistemine rağmen Microsoft mobil teknoloji pazarında hala söz sahibi değil. Çünkü cesur adımlar atamayan hantal bir teknoloji firmasına dönmüşler. Babam “akıllı nasıl geçeceğini düşünürken deli nehrin karşısına geçermiş” diye öğüt verirdi. Microsoft’un sorunu da bu sanırım. Aşırı “iyice düşün”, “bekle gör” modundalar. Yalnız bu kadar bekleyince “atı alan Üsküdar’ı geçmiş” oluyor. Sadece rakiplerine bir alanda geçilmekle kalsa o da iyi. Akıllı telefonlarda ve tablet bilgisayarlarda çoğunlukla kullanılan işletim sistemi olan Android, bir bakarsınız dizüstü ve masaüstü bilgisayarların da işletim istemi oluvermiş. Yetmemiş bir de iş programları çıkarmış. Windows’un ve Office’in tahtını sallıyor. Olur mu, olur.

Microsoft bu tehlikenin farkında mı? Hiç sanmıyorum. Baksanıza, yıllardır bulut teknolojisine çok bel bağlamış durumdalar. Veri dopolama ve depolanan veriyi anında kullandırma, buluttan yazılım kullandırtma, internet üzerinden çoklu ve anında iletişim gibi alanlardan sürdürülebilir büyüme çıkarmaları çok zor. Üzerinde çalıştıkları bu teknolojileri daha iyisini sunabilecek on binlerce teknoloji firması var dünyada. Geçiniz bunları.

Bill Gates ve Steve Ballmer demeçlerinde geleceğin mobil teknolojilerde olduğunu, insanların hayatını kolaylaştıracak teknolojilerin daima kazanacağını söylemelerine rağmen Microsoft’un son 10 yıldır uyuyan güzel olması çok ilginç. Microsoft’ın kıçı bir tarafa başı başka tarafa gidiyor anlaşılan. Microsoft’u kurtaracak tek şey “proaktif firma” olmak olabilir. Onların boyutunda “temkinli firma” olmak demek “hantal firma” olmak demektir. Yeni çıkan teknolojileri iyice analiz ettikten sonra gelecek gördüklerine yatırım yapma stratejisini bırakıp, yeni teknolojiler geliştirmek üzere, rakipleri (Apple, Samsung, Google…) gibi biraz “deli firma” olmayı denemeliler. Risk almaktan korkmamalılar. Aldıkları tek risk başka teknoloji firmalarını satın almak. Bu stratejiden de pek bir şey çıkaramadıkları ortada. (Danışmanları her halde onlara büyük balık, küçük balık, hızlı balık hikâyelerini anlatıyordur. Yüzlerce öğüt öğrenmektense, birkaç öğütün üzerine derinlikli düşünmek daha ders vericidir. Balık hikâyelerine/öğütlerine odaklanmalarını öneririm.)

Geçen hafta gazetede çıkan haberlere göre Nokia tamamen Microsoft’un olmuş. Microsoft için mobil teknolojilerde olabilmenin ve ilerleyebilmenin tek şartı bir cihaz firmasını satın almaktı ve aldı da. Android’in başarısı ve yaygınlığı karşısında da yapacak bir şeyleri de yok açıkçası. Hiçbir aklı başında akıllı telefon ve tablet üreticisi Android’siz başarılı olamaz günümüzde. (Nitekim Sony, HTC ve LG gibi devler Android’i tercih ediyor. Bana göre Blackberry de Android’i tercih ederse içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkabilir.) Çünkü Android’in sadece telefon işletim sistemi değil, uygulama ekosistemi de çok başarılı. Dolayısıyla mobil cihaz üreticileri Microsoft’un mobil yazılımlarına ürünlerinde yer vermiyorlar. (Apple’ın iPhone, iPad ve iOS markaları ve uygulama ekosistemini kendi içinde bir bütün olarak görüyor ve ayrı bir yerde tutuyorum. Zaten Android ve Samsung’un yenemeyeceği tek firma şimdilik Apple’dır. Yeter ki Apple, Steve Jobs’ın inovasyonlarına devam etsin.)

Microsoft mobil teknolojiler ve akıllı telefonlar alanında erken davransaydı bugün akıllı telefonlar ve tabletlerde Android yerine Windows olacaktı. Öyle olunca da Nokia’yı almak zorunda kalmayacaktı. Örneğin Google, Android ile akıllı telefonlara ve tabletlere tamamen “bulaşmış” durumdayken Motorola’yı alması büyük bir hataydı. Nitekim Motorola’yı bu yılın başında Lenovo’ya sattılar. (Motorola’nın önemli patentlerini elde etmenin dışında bu alımdan bir fayda da elde edemediler) Satmasalardı Android, Motorola’ya özel bir yazılım haline gelebilirdi. Yanlıştan zamanında döndüler. Apple (Steve Jobs demek daha doğru olur) gibi bir iraden ve vizyonun yoksa mobil teknolojide yazılım ve cihazı bir arada sunmamalısın. Ama Microsoft’un başka seçeneği yok. Apple gibi kendi yazılımına özel akıllı telefonlar ve tabletler ortaya koymak zorundalar. Bu yüzden Nokia’yı almak onlar için doğru strateji. Başarılı olurlarsa dizüstü ve masaüstü bilgisayarlardaki Windows’lardan güç alabilirler ve Windows’u diğer mobil cihaz markaların işletim sistemi yapabilirler.

Microsoft, Google’a yenilmek istemiyorsa Nokia üzerinden akıllı telefon ve mobil tablet piyasasına sızmanın yolunu bulmak zorunda. Yoksa tarih olacaklar. Microsoft’u Google karşısında, Windows’u Android karşısında, Nokia’yı Samsung karşısında, Surface’i iPad karşısında öne çıkaracak stratejiler kabak gibi ortada olmasına rağmen Microsoft’un bunu görebileceğini zannetmiyorum. Dediğim gibi çok hantal firma ve pazarlama zekalarını da kaybetmişler. Sanırım sonları IBM’den farksız olmayacak.

Benim bir çıkış önerim var ama neyse J


Not: Bu yazıyı yazdıktan sonra (28 Nisan 2014’te) yayınlanan Nokia Lumia reklamında Nokia logosu yerine Microsoft logosu kullanılmış. Microsoft geç de olsa Arap saçına dönen marka mimarisini düzeltmek adına bir adım atmış oldu.  

1 Kasım 2011 Salı

Samsung telefonları Apple’ın iPhone’larına rakip olabilir mi?


Telefon teknolojisinin bilgisayar teknolojisiyle bütünleşeceğini bundan 10 sene önce de yazmıştım. Hatta danışmanlık yaptığım Casper’ın 2006 yılında uzak doğulu HTC telefonlarını Türkiye’ye getirme girişimi sırasında kendilerine Casper ve HTC’leri bir mause hareketiyle birbirine dosya aktarabilen ara yazılım geliştirmelerini dahi önermiştim. Şimdi ortalığı akıllı telefon denen, bilgisayarların bazı yeteneklerine sahip telefonlar kaplamış durumda.

Nokia bir sürü abuk sabuk telefon modeli geliştireceğine akıllı telefon teknolojisine odaklansaydı hala liderdi. 5-6 yıl öncesinin pazar liderinin yakın geleceği görememesi ne acı.

Akıllı telefonların, bilgisayarlardan rol çalacağını göremeyen Microsoft’un telefon yazılımı geliştirmede, hatta Windows’larla entegre çalışabilen telefon yazılımı geliştirmede geç kalmasını da hayretle karşılıyorum. Microsoft’un, yeni yetme Google’ın Android’ine yenilmesinin sonuçları çok vahim olacak. Kenara yazın; Google, Android yazılımının bilgisayar işletim sistemi versiyonunu çıkardığı gün Microsoft’un değeri dörtte birine düşecek. Eee, atalar boşuna “akıl yaşta değil baştadır” dememmiş.

Kıran kırana geçen telefon rekabetinde Apple’ın iPhone marka telefonları tüm rakiplerine fark atmış durumda. Hem dünyanın en pahalı telefonu hem de herkesin elinde. Guruların “rakiplerinizden farklılaşırsanız hiç kimse sizle rekabet edemez” nasihatini Apple her alanda olduğu gibi telefon alanında da uyguladı ve bir numara oldu. (Umarım Apple’ın yeni yöneticileri Steve Jobs’ın başarısının “farklılaşmada” olduğunu anlamışlardır. Yoksa teknoloji dünyasında kendine özgü olan ve sürekli farklılık yaratan şirket kalmayacak)

Geleceğin akıllı telefonlarda olduğunu geç de olsa iyi kavrayan bir marka da Samsung. Yalnız aşırı “me too” (bende de var) yaklaşımını bir an önce terk etmeli. Kendine özgü bir çizgi izlemeli. 50’nin üzerinde akıllı telefon modeli üzerinde çalışacağına iPhone’dan farklı ne yapabilirime odaklanmalılar.  Çünkü mobil telefon alanında yapılabileceklerin sınırı yok. Ama Samsung 50 farklı model geliştirmeye odaklanırsa çok yakında cep telefonu birimini kapar veya satar. Her ne kadar şu anda iPhone ile kafa kafaya rekabet ediyor olsalar da, iPhone kadar karlı olduklarını sanmıyorum. 


Web sitem: www.muratsaylan.com  
Diğer blog'um: http://muratsaylan.blogspot.com