Müşteri deyince hemen aklımıza mağazaya veya
markete girip alışveriş yapan tüketici gelir. Oysaki kurumlar da müşteridir.
Kurum bazen esnaf olabilir, bazen toptancı firma olabilir, bazen üretici firma
olabilir. Nihai müşteriye satmaya çalışmakla bir kuruma satmaya çalışmak
farklıdır. Üretici firmaların kurumsal
müşterileri toptancı bayileri ve/veya perakendeci bayileridir.
Son 15-20 yılda, pazarlama anlayışının da
yaygınlaşmasıyla nihai müşterinin önemi daha da arttı. Marka sahipleri nihai
müşterinin gönlünü kapmak için her şeyi yapıyor. Yapmalı da. Müşteri
yüzyılındayız. Müşteri kraldır. Müşteri veli nimettir. Müşteri memnuniyeti her
şeyden öncedir. Eyvallah. Hepsine
katılıyorum. Nihai müşteriler çok önemlidir. Peki ya ticari müşteriler?
Bugün birçok firma bayi adını verdiği toptancı ve
perakendeci işletmelere malını veriyor. Toptancılara alt toptancılara veya
perakendecilere mal veriyor, perakendeciler de tüketicilere mal veriyor. Bazı
perakendeciler ise kendilerini tek bir tedarikçinin neferi yapmış durumdalar.
Markalı bayilerden ve Franchisee’lerden bahsediyorum.
Peki firmaların ilk ve en büyük müşterisi olan bu
bayilere, işletmelerin yaklaşımı nasıl? Perakendeci bayilere yaklaşımın gün
geçtikçe bozulduğunu görüyorum. Bazı güçlü markalar, malının tüketiciler
tarafından talep gördüğünü bilen markalar, sektörde bayi bulmakta zorlanmayan
firmalar, karlılıkları yüksek olan firmalar, kendi mağazalarını açmaya başlamış
firmalar, gelirlerinin içinde bayi payı az olan firmalar bayilerine üvey evlat
muamelesi yapmaktadırlar.
Bayilerin şikayetlerine, iyileştirme taleplerini
kulaklarını tıkayarak ticaretlerine ve markalaşmaya devam edebileceklerini
düşünen firmalar fena halde yanılıyorlar. Bayiler size mahkum değiller.
Bayilerinize gözünüz gibi bakmalısınız. Eğer onlara empatiyle yaklaşmayıp, sadece
mal pompalama çalıştığınız bir depo olarak görürseniz, onlar da kendilerine
başka tedarikçiler bulacaktır.
Siz bayinizi terk ettiğinizde mahvolmayacak ve
batmayacaklar. Başka tedarikçilerle yola devam edip o tedarikçileri güçlendirip
karşınıza çıkaracaklar.
Bazı firmalar bayilik sözleşmesinden dolayı
memnun olmadıkları bayilerle ticareti sonlandıramamakta, bunun yerine bayiye
mobbing (yıldırma) faaliyetleri yürütmektedir. Bayiyi usandıran ve sizden
ayrılmasına neden olan bu hareketleriniz alışkanlıklarınız haline gelebilir. Kötü
performansı olan bayilerle oturup konuşun ve beklentilerinizi anlatın. Beklentilerinizin
yerine gelmemesi durumunda bayiliğin sonlandırılacağını söyleyin. Sonlandırdıktan
sonra da diğer bayilerle bu durumu paylaşın ki, bayileriniz arasında dedikodu
üremesin. Kötü bayinizle neden yolların ayrıldığını diğer bayileriniz sizden
öğrensin ve bu durum kulaklara küpe olsun. Bayileri kaybetmek kar topu etkisi
gibidir, gerekli açıklamaları yapmazsanız, memnun olduğunuz bayileri de
kaybetmeye başlarsınız.
Bazı firmalar malı bayiye verdikten sonra
gerisini bayinin sorunu zannediyor. Sizden aldıkları ürünleri kolayca ve hızla
tüketicilere satabilmeleri için bayilerinize destek vermelisiniz. Ürünün bayinizdeki
raflardan alınması için pazarlama (satın aldırtma) faaliyetleri yapmalısınız. Farklı
sektörlerdeki firmalarla benchmark (kıyaslama) yaparak, kendi bayilik
sisteminizi sürekli iyileştirmelisiniz. Eğitim, reklam, kampanya sübvansiyonu, ürün
değiştirme gibi destekler bayilerinizin performansını artıracaktır.
Unutmayın sizin ürününüzü kolay satan ve sizinle
beşeri ilişkilerinden keyif alan hiçbir bayi sizi asla terk etmeyecek ve
rakiplerinize de göz kırpmayacaktır. Onları rakiplerinizin kucağına itmek
istemiyorsanız bayilerinizin memnuniyetini ölçün ve memnuniyet düzeylerini
geliştirmek için projeler üretin.
BKZ: http://muratsaylan.blogspot.com/2013/06/bayi-yonetimi.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder