Mart ayının sonlarına doğru Marketing Türkiye dergisinden
bir arkadaş benden T-Box markasıyla ilgili görüş istedi. Bildiğiniz gibi Boyner
Holding'in 'yaramaz çocuk' olarak konumlandırdığı sıkıştırılmış küçük
paketlerden doğan hızlı moda markası T-box 20 civarındaki mağazasını sessiz
sedasız kapatmıştı. Mağazaları kapadılar ama markayı öldürmediler. Holdingden
yapılan açıklamaya göre marka corner’larda hayatına devam edecekmiş. Marketin
Türkiye dergisi de bir zamanların pazarlama dehasının ürünü olan T-Box’ın
nerede hata yaptığını bulmaya çalışan bir haber çalışması yapmaya karar vermiş.
Pazarlama uzmanlarından görüş almaya karar vermişler. Ben de kendilerine
cevabımı ilettim. Cevaplarımı aşağıda sizlerle de paylaşmak istedim.
Soru: Siz
bir zamanlar ciddi parlak bir dönem geçiren T-Box’ın bir duraklama ya da
gerileme dönemi yaşadığını düşünüyor musunuz? Neden?
MŞ: Ortada
kapanan 20 küsur mağaza olduğuna göre tabii ki duraklama ve gerilemeden
bahsedilebilir. T-box sürprizlerle dolu bir markaydı. Fenomen bir tavrı vardı.
Tarzı ve diliyle tüketicilerin bir kısmında karşılık buldu. Sanırım müşteri
kitlesi onu corner ve kiosklardan almayı seviyordu. Böylece bulunurluğu da bir
sürpriz olarak karşınıza çıkıyordu. T-box gibi deneysel markaların başarılı
olmasını çok isterim. Umarım T-box eski şaşırtıcı formatına ve formda günlerine
geri döner. Markanın çıkış konumlandırmasına uygun bir şekilde yaygınlaşır.
Pazarlama dünyasının böyle avangard markalara ihtiyacı var.
Soru: Marka
sizce parlak dönemlerini korumak için öngörülü bir pazarlama ve iletişim
stratejisi uygulayabildi mi?
MŞ: T-box
popüler bir marka gibi davranmadığı için farklıydı ve bu farklılığı
tüketicilerde karşılık gördü. Bence Boyner grubu T-box’ı taktik bir marka olarak
daha uzun süre kullanmalıydı. Popülerleştirip mağazalaştırmaya çalışmak
T-box’ın kimyasını bozdu. Henüz atıştırmalık bir markaydı T-box, mağazalaşması
için erkendi. Tabi nasıl bir mağaza konsepti ortaya koydukları da önemliydi.
T-box’ın dna’sına aykırı bir mağaza konsepti ve ürün gamı tüketicileri tekrar
tekrar T-box mağazasından içeri sokmaya yetmedi. T-box gibi markalar
tüketicilerine sürekli sürprizler sunmak zorunda. Tekrar gelen müşteri
şaşırtıcı ve yeni bir şeyler göremezse T-box’tan elini ve ayağını hemen çeker.
Çekti de. İletişimde şaşırtıcılığı yakalamanız çok kolaydır. Eğlenceli şeyler
yapmasına izin verilmediği için yay gibi gerilen yüzlerce reklamcı var. Verin
önlerine T-box’ı uçursunlar. Nitekim de öyle oldu. Ama insanlar reklamda gördüğü
etkiyi T-box mağazalarında bulamadılar.
Soru: O
dönem T-Box’ın kutudan çıkarak mağazalaşması yönündeki kararı doğru buldunuz
mu?
MŞ: Ben
hep T-Box’ın Tchibo benzeri bir mağazacılık formatını seçeceğini düşünmüştüm.
Üniversite gençliğinin buluşma mekanı olacak bir T-box mağazası hayal etmiştim.
Güzel renkler, güzel dekorasyon, güzel görsel düzenleme kombinasyonlarının
içine sığacak bir marka değildi T-box.
Soru: Sizce
T-Box nerelerde hata yaptı?
MŞ: Bana
göre erken mağazalaştı ve mağaza konseptini yanlış belirledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder