Bildiğiniz gibi pek çok yabancı kelime dilimize yerleşti.
Bunları genellikle okunuşuna göre yazıyor ve kullanıyoruz. İngilizce orijinal
yazılışı boycott ama boykot yazıyoruz, cake ama kek yazıyoruz, cinema ama
sinema yazıyoruz, cocktail ama kokteyl yazıyoruz. Böyle olması da gayet doğal
ve doğru. Bu şekilde Türkçeleştirdiğimiz diğer kelimeler aşağıda
Addition / Adisyon
Ambiance / Ambiyans
Antifreeze / Antifiriz
Barrier / Bariyer
Communication / Komünikasyon
Coordination / Koordinasyon
Cowboy / Kovboy
Cargo / Kargo
Design / Dizayn
Document / Doküman
Duplex / Dubleks
Empathy / Empati
Exhaust / Egzoz
Football / Futbol
Foreman / Formen
Fragment / Fragman
Handicap / Handikap
Hostess / Hostes
Isolation / İzolasyon
Jeneration / Jenerasyon
Leader / Lider
Lynch / Linç
Mentality / Mentalite
Mixer / Mikser
Objective / Objektif
Presentation / Presentasyon
Selfie / Selfi
Show / Şov
Television / Televizyon
Trailer / Treyler
Tribune / Tribün
Variation / Varyasyon
Volleyball / Voleybol
Yukarıda listelediğim İngilizce kökenli kelimeleri
gazetecilerimiz de, reklamcılarımız da Türkçeleşmiş yazımıyla kullanıyor. Doğru
da yapıyorlar. Elbette bu kelimelerin Türkçelerini türeterek kullanılmasından
yanayım (Online yerine Çevrimiçi gibi). Ama Türkçe karşılığı yerine Türkçeleştirilmiş
yazımını kullananları da yadırgamıyorum. Dillerin birbirinden kelime ödünç
alması gayet insani bir durum bence, bu konuda milliyetçilik yapmaya gerek yok.
Ama Türkçe karşılığı türetilirse ve halk benimserse ne ala (Computer yerine
Bilgisayar’ı kullanmamız gibi).
Tek yadırgadığım Türkçe yazmakta kompleks duyduğumuz İngilizce
kelimeler. Örneğin; showroom’a hala şovrum diyemiyoruz. Neden? Böyle
pek çok örnek var. Neden bu kelimeleri Türkçeleştirmeye cesaret edemiyoruz? Pek
çok İngilizce kelimeyi okunduğu gibi Türkçeleştirebiliyorsak, neden bazılarını
Türkçeleştirmeden İngilizcede yazıldığı gibi kullanıyoruz? Bu size de saçma
gelmiyor mu? Bunu yapanlar da özellikle romancılarımız, reklamcılarımız ve
medyacılarımız. Türkçe’yi güncellemesi, zenginleştirmesi gerekenler bu kişiler
neden bu kelimeleri Türkçeleştirmeyip İngilizce yazılışlarıyla kullanıyorlar? Neyse bir gün içlerinden biri çıkıp nedenini
açıklar umarım.
Kafama taktığım bu kelimelerden bazılarının nasıl
kullanılması gerektiğini ben önereyim bari. Bence; Web değil, Veb
olmalı. Online değil, Onlayn olmalı. Brief değil, Brif
olmalı. Bodyguard değil, Badigard olmalı. Bye bye değil, Bay
bay olmalı. Catering değil, Ketring olmalı. Center değil,
Sentır olmalı. Cheeseburger değil, Çizburger olmalı. Export
değil, Eksport olmalı. Feedback değil, Fidbek olmalı. Mortgage
değil, Morgıç olmalı. Rock Music değil, Rak Müzik olmalı. Rock’n
roll değil, Rakınrol olmalı. Cafe değil, Kafe olmalı. Full-time
değil Fultaym olmalı. Part-time değil, Parttaym olmalı. Sizce
de öyle değil mi?