Kuş gribi,
hormon, antibiyotik, GDO’lu yemler gibi söylentiler yüzünden insanlar tavuk
yemekten çekinir oldular. Bir de soframıza gelen tavuğun yetiştirilme biçimi
insanların canını sıkıyor. Yumurtadan çıktıktan sonra 45 günde kesilmeleri, çok
sıkışık kapalı ortamlarda (metrekareye 10 piliç sığdırarak) ve hiç dışarı
çıkarılmadan büyütülmeleri, çabuk kilo alsınlar diye önlerine sürekli yem konması,
tokluk hissi olmayan tavukların gece de yemeye devam etmesi için ışıkların sürekli
açık tutulması, sadece kilo almalarına yarayacak yemlerle beslenmeleri, tavuk sakatatlarından
yapılan kıymanın verilmesi, 45 gün boyunca tıka basa yiyen ve 2,5 kiloya ulaşan
tavukların obezlikten yürüyememesi ve çöküp kalması, kemik gelişimini
sağlayamadan kilo aldığı için vücudunda kırıklar oluşması gibi nedenler,
insanları bırakın piliç etinden uzaklaşmayı vejetaryen bile yapabilir.
Kırmız etten daha
sağlıklı ve ekonomik olan beyaz etin sofralarda hak ettiği yeri bulması için
tüketicinin aklındaki ve üretimdeki olumsuzluklar giderilmelidir. Piliç etinin itibar kaybetmesine neden olan olumsuzlukları
cesurca ele alıp, gideren bir markanın fiyatını artırmasına rağmen pazar lideri
olacağına inanıyorum.
Açıkta ve
markasız tavuk satmak yasak olduğu için Türkiye’de 30’a yakın piliç eti
üreticisi var. Bunlardan biri çıksa ve aşağıdaki söylese siz de o markayı
tüketmez misiniz?
·
Piliçlerimizi metrekareye 2 tavuk düşecek kapalı mekanlarda
barındırıyoruz. Tüm piliçlerimiz her gün 6 saat gün yüzü görmeleri ve gezinmeleri
için açık havaya çıkarılır.
·
Piliçlerimizi 60 günden önce kesmeyiz.
·
Piliçlerimizin dengeli ve doğal beslenmesine önem veririz.
Bu yüzden piliçlerimiz obez değildir. Tek tip karma yemlerle değil, mısır, buğday,
arpa, çavdar, yulaf, soya, bulgur, kekik, keçi boynuzu, ada çayı, defne, kuru
meyve gibi lezzet ve sıhhat verici yemlerle dönüşümlü besleriz. Hızlı
büyüsünler diye hormon veya GDO’lu yem vermeyiz. Tavuk sakatatlarından yapılan
kıyma tozu içeren yem vermeyiz. Sağlıklı beslenen piliçlerimiz 60 günde ancak 2
kiloya ulaşabilmektedirler.
·
Hastalanan tavukları iyileştirmek için ilaç veya antibiyotik
verdiysek, bu tavuklar kesilme zamanına gelseler dahi iyileşmelerini bekler ve
antibiyotiği kestikten en az 10 gün sonra kesimhaneye göndeririz. Bu süre
zarfında da tavuk vücudundaki antibiyotik ve diğer ilaçları atmış olur.
Piliç etini
yukarıdaki gibi üreten bir markanın kg fiyatı diğer üreticilere göre 2 veya 3
kat olacaktır. Lezzetli ve sağlıklı
piliç eti yemek için bu fiyatı ödeyecek tüketici sayısı hiç de azımsanmayacak miktardadır
bence.
Karsızlıkla
kıvranan piliç eti markalarımız arasından sıyrılmanın, farklılaşmanın ve karlı
çalışmaya başlamanın yolu budur bence. Ben tüyoyu verdim, bakalım bunu deneyecek
bir marka çıkacak mı?