tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ocak 2014 Çarşamba

Firmaların kendi ajansı olmalı mı?

Tasarım çağındayız. Ürününü, ambalajını, öyküsünü, satış noktasını iyi tasarlayan daha kolay satıyor. Sadece bir kez tasarlamak da yetmiyor. Sürekli tasarlamak, yeni tasarımları hızla sunmak gerekiyor.

Firmalar ürün tasarlamaya odaklanmış durumda. Bu işi de hasbel kader yapıyorlar. Piyasaya farklı ve yenilikçi bir tasarımla bir marka girdiğinde 40 yıllık markalar yerle bir olabiliyor. Günümüzün rekabet koşullarında sürdürülebilirlik yakalamak için firmaların tasarım zekası ve kapasitesi mutlaka artmak zorunda.

İş ürünü tasarlamakla da bitmiyor. Ürünün de ötesinde fotoğraf çekimi, ambalaj, broşür, koli, web sitesi, POP malzemeleri ve daha birçok tasarım gerektiren iş var. Üstelik bunlar da sürekli güncellenmek ve yenilenmek zorunda. Hal böyle olunca da tasarımı hızla yeniden şekillendirmek ve sunmak gerekiyor. İletişim tasarımının kapsamına giren bu işler her ne kadar reklam ajanslarına havale edilse de, onlardan iyi hizmet alabilmek için dahi her firmada tasarım gözü ve iç görüsü güçlü insanlara ihtiyaç var. Çünkü reklam ajanslarının çizgi altı işlere odaklanmaları zayıf. Onlar daha çok mecraya çıkacak işlerde heyecanlanıyor ve başarılı oluyorlar. Bu yüzden birçok büyük reklamveren reklam ajanslarıyla reklamlarını çözerken, grafik atölye tipindeki tasarım ajanslarıyla da çizgi altı işlerini çözüyorlar. Bazı firmalar da kendi içlerinde grafik tasarım ekibi kurarak işlerini görüyorlar (buna “inhouse” ajans deniyor).

Bundan 10-15 yıl önce firmaların inhouse ajans kurmalarını gereksiz, lüks ve sakıncalı buluyordum. Ama bugün fikrim tam tersi. Firmaların çizgi altı iletişim tasarımlarını kendi bünyelerinde çözmelerini öneriyorum. Çünkü; günümüzde tasarım işini kendi içinde çözüm bulan firmaların tasarım zekalarının geliştiğini ve tasarım estetiğinde daha başarılı olduklarını görüyorum. Hem ürün estetiği hem de ürün tanıtımı açısından daha başarılı işler çıkarıyorlar.  

Ürün fikrinin ortaya atılmasıyla ürünün POP malzemeleriyle satış noktasına indirilmesi arasında geçen süreyi kısaltmak son derece hayati. Bu alanda firmalar ne kadar kompakt (belki de entegre demeliyim) çalışırlarsa rakiplerinden daha kısa sürede piyasaya yenilik sunabilirler.  Bunun için de tasarıma dair birçok şeyi kendi bünyelerinde çözmeleri gerekiyor. Pazarlama departmanına bağlı çalışacak bir tasarım atölyesi (inhouse ajans) firmaya çok şey kazandıracaktır. Reklam işini elbette outsource edebilirler ve etmelidirler de.  Çünkü reklam fikri, reklam üretimi ve mecra kullanımı apayrı bir uzmanlık alanı. Bunu da reklam ajansları çok güzel hallediyor. Ama ürün tasarımı, estetiği ve çizgi altı işler için firmaların mutlaka bünyelerinde tasarımcılar bulundurmaları gerektiğine inanıyorum ve tavsiye ediyorum.

Firmanız için hayati derecede önemli olan bazı tasarım gerektiren işleri kaplumbağa hızında çalışan ajansların geri dönüşüne bırakmamalısınız. Kendi içinizde çözmeniz, hız ve bütünlük açısından çok daha verimli ve etkili olacaktır.